29 Nisan 2008, istanbul
Sigara içmek için dışarı çıkmıştım. Kenarda bir kalabalık gördüm... Son model gri bir mersedes ve ucunda kahverengi bir scuter yerde... Başında toplanmışlar... Bir ayakkabısı fırlamış ayağından.
Yemek dağıtan bir çocuk genç henüz... Kaldırımdan gidiyormuş, şirket arabası da yeraltı garajından çıkıyor... Çocuğu görmesi mümkün bile değil... Kimse bağırmadı çocuğa... 4-5 kişi ilgilendi hemen. Şirketten gelenlerde... Hepsinin giyimleri yerinde...Biri sorular sordu ağrın sızın var mı diye. Ayakkabasını getirdiler... Sonra su söylediler, su verdiler çocuğa...
-Bir şeyim yok... diyerek yavaşça kalktı çocuk..
Üzüldüler tabi kaybettikleri zamana, arabalarına... Onca masraf... Ve biraz serzenişte de bulundular haklı olarak. "Neden kaldırımdan gidiyorsun, yoldan gitsen olmazdı böyle bir şey diyerek"
Ehliyeti varmış... Rapor tutalım dediler. fotoğraflar çekip rapor tuttular... Kendi içlerinde konuşsalar da alçak sesle kimse çocuğa bağırıp, çağırmadı, çıkışmadı... Çocuk bir yandan işyerini arayalım derken çekiniyordu bir yandan da telefonu yoktu yanında numarayı alıp önce cep telefonlarına sarıldılar. Sonra Garaj girişindeki nöbetçi kulübesindeki sabit telefondan arayabilirsin dediler çocuğa... Çekiniyordu sanki aramaya...
Hiç bir şey diyemedim... Yoldan geçen onca motordan hiç biri durmadı...
Tüm bu yazdıklarım:
"Ekmek Parası İçin" deyip her türlü trafik kuralını ihlal etmeyi haklı göstermeye çalışanlaradır ve gerçektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder